Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz diğer siyasiler gibi gittiğimiz ülkenin rengine boyanmayız, onları kendimize bağlarız. Bütün dünya hem maddesiyle hem de manasıyla tıkandı. Bütün dünya bu kurtuluşu Türk milletinden bekliyor" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye'ye yön veren siyasi partiler üzerine dikkat çekici bir analiz yaptı. Kilis'te düzenlenen bir programda konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, önce Türkiye'deki partilerin nasıl kurulduğuna dair bir tespitte bulundu. Türkiye'de kurulan partilerin pazarlığı Türkiye'nin sınırlarının çok ötesinde yapıldığını dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Şimdi bir parti kurulurken maalesef Türkiye'nin hudutları dâhilinde kurulmuyor. Bunun pazarlığı çok ötelerde yapılıyor. Kimi anlaşıyor. Ben filan yere gittim, icazeti aldım. Mutlaka iktidar olacağım, diyor. Sanki milletin üzerinde bir irade var. Bu iradeyle pazarlık yapılıyor ve meydanlara çıkılıyor" şeklinde konuştu.
Siyasetçi tekemmül etmeli
Türkiye'nin siyasi arenasında yukarıda bahsettiği durumun tek istisnasının Bağımsız Türkiye Partisi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, siyasetçi nasıl olmalı sorusuna şöyle cevap verdi: "Biz dikkat ederseniz her gün yeniden tazelenerek sizlerin huzuruna çıkıyoruz. Cumhuriyet tarihinde hodri meydan deyip, ey milletim ne istiyorsanız sorun' diyen bir lider gördünüz mü? Bunu derken bizim noksanımız yok mu, elbette var. Yanlışımızda olabilir. Ama biz eğer noksanımız varsa bu süreçte onu tamamlıyoruz. Yanlışlarımız varsa görüp, düzeltiyoruz. Bu tekemmül etmektir. Siyasetçinin görevi de budur. Sen bunu yapmadıktan sonra milletine, vatanına ve devletine asla hizmet edemezsin. Mesela merhum Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatına bakın bu süreç bunda kemaliyle mevcuttur. Biz de Türkiye'de biz hizmet yapmak istiyorsak yapacağımız iş, "senin izindeyiz demek lafta değil" onun yaptığını hayata geçirmek olacak. Biz bunu yapmaya varız siz de benimle olmaya var mısınız?"
Siyasiler milletin derdiyle dertlenmeli
Bu milletin derdini dert edinmeyen partilerin çözüm ortaya koymasının ve proje üretmesinin mümkün olmadığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Hal böyle olunca onlara Meclis'te kavga etmekten başka iş kalmıyor" dedi. BTP Lideri şunları söyledi: "Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iç politikada diyecek bir şeyi yok ki. Niye? Avrupa Birliği önüne bir program vermiş.
A'sından Z'sine kadar bunu uygulamaya mecburdur. O şimdi program, proje ve plan olarak meclise bunu getiriyor. Dış politikada da okyanusun ötesinde bir irada iktidara diyor ki; sen bunu yapacaksın. Muhalefete de diyor ki; Sen bu rolü oynayacaksın. Şimdi ikisi de aynı merkezden emir alıyor. Bunlar nasıl birbirine karşı gelsinler? Yani fikir olarak, program olarak, tez olarak bir şey ortaya koymaları mümkün değildir. Yapacakları o zaman gürültü çıkarmaktır."
Çözüm üreten tek parti BTP
"Şu anda çözüm ortaya koyan proje üreten bir tek parti var o da Bağımsız Türkiye Partisi'dir" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Her şeyiyle donanmış, milletinin, devletinin, vatanının menfaatlerini millet adına, memleket adına, devlet adına yapıp milletin huzuruna çıkan tek bir parti var. -nce ilim adamlarıyla beraber bu meseleleri tartıştık. İşte eserlerin bir tanesi Sosyal Devlet " Milli Devlet. Arkadaşlar aylarca çalıştık bu eseri meydana getirdik. Diğeri Milli Ekonomi Modeli'dir. Yani biz diğer siyasiler gibi gittiğimiz ülkenin rengine boyanmayız. Hele uçakta olduğu gibi onların Katolik nikâhıyla oraya bağlanmayız, onları kendimize bağlarız. Bunu yapmaya da mecburuz çünkü bütün dünya hem maddesiyle hem de manasıyla tıkandı. Kurtuluş bekliyor. Bütün dünya Türk milletinden bu kurtuluşu bekliyor. Yahu hocam sen bu kadar mı iddialısın? Vallahi de iddialıyım billahi de iddialıyım. Ben size Avrupa'yı da Amerika'yı da geçeceğiz dediğimde hayalden konuşmuyorum. Türkiye'nin yetkili makamları Almanya'nın Bonn üniversitesinden Hasankeyf için proje istiyorlar. Ne diyor Bonn üniversitesi? Biz projeleri Haydar Baş'tan aldık gidin ona sorsanıza, diyor. Şu işe bak."...
SELAM OLSUN GERÇEK İDEALİSTLERE
Gaziantep Ekoanaliz programında Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcılarından ilahiyatçı yazar Mehmet Emin Koç, yaptığı konuşmada Milli görüşün özellikle yurtdışı faaliyetlerinde dinler arası diyalog kervanına katıldıklarını, camilerde barış mumlarının yakıldığı, hahamlı papazlı toplantılar düzenlendiği, İbrahimi dinler diye saçma bir projede yer aldıklarını, bazı broşürlerde Hz. İbrahim'in Kâbe yakınında bulunan makamı İbrahimi sembolize eden maketinin altında siyon yıldızı, haç ve hilal figürlerine yer verildiğini belgelerle açıkladılar.
Bu arada dileyicilerden 30 senedir milli görüş geleneğine hizmet eden bir vatandaş; bu iddiaların ispat edilmesi halinde partisinden istifa edip Bağımsız Türkiye Partisi saflarında mücadele vereceğine dair açıklamada bulundular.
Bunun üzerine Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş seneler önce Milli görüşün lideri ile bu konuda yapılan bir görüşmeyi, Genel Başkan Yardımcılarından Opr. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçinin anlatmasını istediler.
İlk defa kamuoyuna açıklanan bu görüşmenin detaylarından çok yapılan görüşmenin can alıcı noktasına değineceğim. Sayın Milli Görüş Liderinin Sayın Hamdi bey ve ekip arkadaşlarına kullandığı "Eskiden bizde sizin gibi idealisttik. Baktık olmadı geçtik o tarafa" sözü çok manidardır.
Bu sözü şu an toplumun bir çok kesiminde; eski ülkücülerin, eski milli görüşçülerin, eski mücahitlerin, eski bilmem ne hizmetlerinde bulunan eski sözde idealist kimselerin ağzından sıklıkla duymaktayız.
Bu söz sıradan bir söz değildir.
Bu söz bir zafiyetin ürünüdür.
Bu söz bir saf değiştirmenin, ispatıdır.
Bu söz iman ve ideal bunalımının söz konusu olduğunun delilidir.
Bu sözü kullananlara baktığınız zaman, o kişileri zamanın ve şartların aşındırdığını, yıldırdığını; o kişilerde yüksek ideallerin yerini menfaat ve çıkar ilişkilerinin aldığını, fikir ve inanç zafiyeti içerisinde bulunduklarını açıkça görürsünüz
Gerçek ideal sahiplerinin bulundukları konumu terk etmeleri, ancak ve ancak taşıdıkları ideallere ulaştıkları zaman gerçekleşebilmelidir. Aksi taktirde, gerçek ideal sahiplerinin taşıdıkları ideallere ulaşmadıkları takdirde ne davalarından ne de fedakârlıklarından vazgeçmelerinin mümkünü yoktur. Bu yolda çektikleri her çile ancak ve ancak onların azmini arttırır.
"Eskiden bizde sizin gibi idealisttik." Sözü aslında o kimselerin ne geçmişte ne gelecekte idealden nasiplerinin olmadığının da ispatıdır.
Değerli dostlar, dünüyle bugünüyle gerçek idealist Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in idealleri karşısında hayran kalmamak mümkün değildir. Çünkü O, sözde değil özde idealist bir insandır.
Ne diyelim bizden selam olsun gerçek idealistlere
U.Kepekçi-TUNALIM..